Görkem Devrim Saoulis: Selanik sahnelerinde bir Türk müzisyen
22 Kasım Salı günü Selanik'te Pringipessa'da (Filiki Eteria 5,Selanik) sahneye çıkacak olan Türk müzisyen ve şarkıcı Görkem Devrim Saoulis TURKISH GREEK NEWS'e konuştu.Müzik hayatınız nasıl başladı?Müziğe yönelmeme,annemin müzik öğretmeni olması, babamın amatör ud ve keman çalması ve benden üç yaş büyük erkek kardeşimin konsevatuvara girmesinin büyük etkisi var.Müzik hayatım 1988 yılında ilk okul sonrası girdiğim İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı Çalgı Eğitim bölümünün sınavlarını kazanmam ile başladı.Orta okul,lise ve üniversite eğitimimi seçtiğim kanun enstrumanın da eğitimini alarak burada tamamladım.Selanik’e nasıl yerleştiniz?Sevgili eşim müzisyen-besteci Yannis Saoulis ile İstanbul’da evlendiğimizde aklımda burada yaşamak fikri yoktu. O zamanlar sanat uygulatıcısı olarak görev yaptığım Haliç Üniversitesi,her hafta kanuni olarak eşlik ettiğim Melih Kibar ve Çetin Körükçü’nün tv. programları ,birden fazla grupla,solistlerle çalıştığım işler vardı, yani anlayacağınız en fazla bir iki gün buraya gelebiliyordum. Fakat yaşadığım hayata sıyrılıp tepeden bakınca,işe ayırdığım vaktin yavrularımızla ve eşimle yeterince ilgilenmeme mani olmaya başladığını farkettim. Bu yoğunluk da iyi bir anne olamayacağıma karar verdim .Burada yaşama fikri bana ilaç gibi geldi diyebilirim.Gide gele kendimi Selanik’e yabancı hissetmemeye başladım.Yunanistan benim için artık sadece eşimin geldiği yer değil ,aynı zamanda benim de gitmekten,yaşamaktan hoşnut olduğum bir yer olmaya başlamıştı. Yaklaşık dört yıl önce yavrularımızla sakin,doğa ile iç içe,gelenek ve göreneklerin kısmen de olsa hala yaşatıldığı, Selanik dışındaki evimizde yaşama kararı aldık.Sanırım liseden sonra hem okuyup hem de çalışma hayatına başlamış olmam,kalabalık büyük şehir yaşantısı beni bir hayli yormuş olacak ki sadece doğa, müzik ve çocuklarımızın sesleri arasında,hayatımda tanıdığım en güzel yürekli insanla,Eşimle mütevazı bir hayat sürmek istediğimiz için buraya yerleştik.Dinleyicileriniz sizden en çok hangi parçanızı istiyor?Dinleyicilerimize geniş bir yelpaze sunduğumuz için bir değil birden fazla isteklerinin olduğunu bakışlarındaki memnuniyetten anlamamız mümkün oluyor.Yesari Asım Arsoy’dan Biz Heybeli’de her gece mehtaba çıkardık -Bekledim de gelmedin,Hüzzam türkü İndim Havuz Başına,Aleko Bacanos’dan Acem-Aşiran şarkı Gel ey denizin nazlı kızı,Trabzon türküsü Ben seni sevdiğimi dünyalara bildirdim,değerli öğretmenim Erol Sayan’ın bestesi Nihavend şarkı Kalbe dolan o ilk bakış bizden en çok istenilen şarkılardan bazıları.Hangi müzik aletlerini çalıyorsunuz?Eğitimini aldığım enstruman kanun. Fakat son yıllarda daire,bendir,def gibi vurmalı sazlara da ilgim arttı, hatta bir kaç albüm kaydında bile çaldım.Yunanca şarkı da söylüyor musunuz?Eşim Yannis Saoulis ile yaptığımız konserlerde görev dağılımımız var .Türk-Yunan ortak şarkılarında Yunanca sözleri doğal olarak eşim, Türkçe sözleri de ben söylüyorum . Şarkı yada türkü söylerken kendimi ana dilimde çok daha iyi ifade edebileceğimi düşünüyorum. Sahnede söylenen Υunanca şarkıların üçlü yada beşlisini vokal yaparak dahil oluyorum.Şimdiye kadar sahnede hiç Υunanca şarkı söyleme isteğim olmadı, sevdiğim şarkılar var, hakkını vererek okuyacağıma inanırsam okurum.En sevdiğiniz Yunan şarkıcı kim?Tabii ki Stelios Kazantzidis bence kral , vokal olarak Marinella ile de harika iş çıkartmışlar.Marika Ninu,Sotiria Belou ve Lena Stambouli’de beğendiklerim arasında.Türkiye’ye sık sık gidip geliyor musunuz?Yaklaşık üç yıl öncesine kadar kanuni olarak çalıştığım çeşitli grupların ve Erol Evgin okestrasının işlerinden dolayı sık sık gidip geliyordum.Fakat eşim ve yavrularımızla daha fazla vakit geçirebilmek için o gruplardan ayrıldım. Yaklaşık iki yıl önce Türkiye Dışişleri Bakanlığının Dünya Kadınlar Günü için Mısır’da düzenlediği konserlere İstanbul’danAyışığı grubuyla dahil oldum yani sık sık gitmiyorum diyebilirim.Türkiye’den ve Yunanistan’dan müzisyenlerle ortak projeleriniz var mı?Bestelerini eşim Yannis Saoulis’in yaptığı Levent Kırca’nın “Son” isimli filminde,senaryosunu sevgili arkadaşımız Metin Belgin’in yazdığı ve Biket İlhan’ın yönettiği “Ayın Karanlık Yüzü” isimli filmde,senarist-yönetmen Hristos Siopachas’ın “Kokkini Pempti (Kırmızı Perşembe)” isimli filminde,Yönetmenliğini Mustafa Avkıran’ın yaptığı Shakespeare’in “Troilos ile Kressida” isimli tiyatro oyununda,Kıbrıslı sanatçı Kriakou Pelagia için hazırlanan ve içerisinde Yorgos Dalaras, Mihalis Hadjimihail, Ksenia Hadjimihail, Vasiliki Hadjiadamou, Loukia İgnatiou ve Andreas Hristakkos’un yer aldığı “Gıa Sou Mastorissa” isimli albümde iki ülkeden de müzisyenlerle çalıştık.Sevgili müzik dostumuz rahmetli Melih Kibar’la yine iki ülke müzisyenleriyle ortak konserler yaptık.Hala üzerinde çalıştığımız, mübadele temalı, bestelerini yine eşimin yaptığı “Exodos” isimli projede,Yunan halk müziği,rebetiko ve anadolu müziğinden oluşan “Zivania” isimli projede ve son olarak Türk-Yunan ortak şarkılarının yer aldığı projemiz de de hem türk hem yunan müzisyenlerle çalıştık ve çalışmaya devam ediyoruz. Eski ve yeni projelerimizden ve videolarımızdan bazılarını aşağıda ki adreste bulabilirsiniz. www.soundcloud.com/goldistorYunan müziği ile Türk müziği arasında ne tür ortak ya da farklı yönler mevcut?Müzik benim için duygu, disiplin,zamanı kullanma,dialog kurma,susma,hareket etme anlamına geliyor.Her toplum kendi yaşam biçimlerine,inançlarına gelenek-göreneklerine göre müzik üretir.Kendi çalgılarını, ritmlerini oluşturup duygularını ifade ederler.Ninniler,matem şarkıları,aşk şarkıları,dini müzik, insanların kendilerini anlatma biçimidir.Ortak yaşanmışlıklar da benzer özellikte ifadeleri doğuruyor. Kilisede icra edilen Bizans müziğinin makamsal yapısıyla Türk müziğinin benzeyen melodik yapıları var.Zamanında iç içe geçmiş toplumların ortak sevinç ve hüzünlerinin olması pek tabii ki müziklerine de yansımış.Türk müziğinin arabesk müzikten etkilenmeden önceki döneminde,Yunanistan da icra edilen müzikle daha fazla ortak noktalarının olduğunu düşünüyorum. Eski eserlere baktığımız da Türk müziği biraz daha süslü Yunan müziğinde sadelik daha hakim. Gözlemlediğim kadarıyla bazı rebetikolarda ki o ağır, yoğun, isyankar,özgürce ve korkusuzca ifadeler Türk şarkılarında yok.Müziğin Türk-Yunan yakınlaşmasına katkı sunduğuna inanıyor musunuz?Özellikle son yıllar da buradan Türkiye’ ye giden, oradan da buraya gelen müzisyenlerin sayısında inanılmaz bir artış var. Herkez birbiriyle melodi,bilgi,enstruman alış verişi yapmanın peşinde, bu da en büyük yakınlaşmayı sağlıyor.Dürüst ve saygılı yapılan müziğin insanları yakınlaştırdığı tartışılmaz,müziği anlayan ama birbirinin konuştuğu lisanı bilmeyen insanlar için, dil bir engel değildir.En sevdiğiniz Yunan müzisyen kimdir?Bir tane söyleyemem çükü çok var.Tabii ki başta özel insan Manos Hadjidakis,Mikis Theodorakis,Nikos Skalkottas, Markos Vamvakaris,Vasilis Tsitsanis,Stavros Ksarhakos,Yorgos Zambetas en beğendiklerimden bir kaç tanesi.Selanik’te hoşunuza giden yerler neresi?Yeşil ve maviye doyduğum kalabalık dan uzak her yer.Türk müziğini yakından takip ediyor musunuz?Türk müziği eğitimi almış birisi olarak hiç bitmeyen öğrenimimi devam ettirebilmek içinyapılmış ve hala yapılmakta olanları çalışmaları takip ediyorum.Şarkı ve türküler konusunda biraz eskiciyim, yenilerden enstrumental çalışmalar ilgimi çekiyor.Yunanistan’daki ekonomik kriz müzik piyasasını nasıl etkiledi?Gözlemlediğim kadarıyla eğlence mekanları biraz kriz yaşıyorlar, umarım her konuda karşılaşılan aksaklıklar bir an önce giderilir. Tüm halklar için huzur temenni ediyorum.Görkem Ökten Saoulis Kısa Özgeçmiş• 1977 Ankara-Kizicahamam'da dogdu.• 1988’de ITU Türk Muzigi Devlet Konservatuari Calgi Egitimi Bolumune Kanun talebesi olarak girdi. 1998 buradaki eğitimini bitirdi.• Unıversite yıllarında devlet tıyatrosunda Abdulcambaz isimli muzikalde iki yıl,muzik produktörluğunu Erol Sayan’ın yaptığı Bir Demet Yasemen isismli muzıkalde yeraldı.• Öğrencilik döneminden itibaren bir çok grupla yurtiçinde ve yurtdışında konserler verdi.• Melih Kibar’la çesitli projelerde çalısmaya başladı.• Ayını dönemlerde önce mezun olduğu okulda iki yıl daha sonra Haliç Universitesinde iki yıl repetitörluk yaptı.• 2001’de Yannis Saoulis’le tanıstı. Beraber bir çok proje yaptılar ve konserler verdiller. Bunlardan bazıları:i. CRR’de,ii. 2003 yılında Karadeniz Flarmoni Orkestrasıyla, 2003 yılında: İstanbul Festivalinde - Agia Irini, Izmit, Izmir, Kibris Salamis’te, Selanikte,2004 yılında Bodrumda Karadeniz Flarmoni Orkestrasıyla solist olarak ve yine aynı yaz kendi grubuyla konserler verdı.iii. Arkeoloji Müzesindeiv. Troilos ile Kressedav. Levent Kırcanın ‘SON’ filmivi. Radyo programcılığı: ‘Rebetiko Ege’nin Köprüsü’, Açık Radyo’daİletişim yannis.gorkem@gmail.com