Af Örgütü: Yunanistan binlerce mülteciyi Türkiye'ye yolluyor

İnsan Hakları savunucusu Uluslararası Af Örgütü yayınladığı  “Yunanistan: Umudun ve Korkunun Sınırı” adlı raporunda Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkenin her yıl gelen binlerce göçmen ve mülteciyi uluslararası hukuka aykırı bir şekilde sınır dışı ederek Türkiye'ye yolladığını ortaya koydu. 

Af Örgütü, AB'yi sığınmacılara insan haklarına aykırı muamelelerde bulunduğu için Atina yönetimine karşı yasal süreçleri başlatmaya çağırdı. İnsan hayatını hiçe sayarak yapılan sınır dışı etme operasyonlarından AB'yi de sorumlu tuttu.
Raporda Suriye ve Afganistan gibi ülkelerdeki savaştan ve insan yaşamını tehdit edecek boyuttaki fakirlikten kaçan mültecilerin umuda yolculuğunun Yunanistan polisi ve sahil güvenliğinin hukuk dışı ve kötü davranışları sebebiyle kâbusa dönüştüğü belirtildi.

Eylül 2012 tarihinden Mart 2014'e kadar 148 sığınmacıyla yapılan mülakatlarda 68 tanesinin en az bir kez Yunanistan kara sınırından ve ülkenin Ege Denizi kıyılarından geri çevrildiği tespit edildi. Yunanistan'a girişine izin verilmeyen kişilerin içinde en büyük grubu Suriye'de 150 bin kişinin ölümüne sebep olan iç savaştan kaçanların oluşturduğu; bu grubu Afganistanlıların takip ettiği belirtildi.

Örgüt toplu sınır dışı edilmelere maruz kalanların yakalandıklarında güvenlik güçleri tarafından dövüldüğü, soyulduğu ve pasaportlarının çalındığını rapor etti. AB yasaları ve Yunanistan anayasasına göre bireysel sonuçları düşünülmeden yapılan toplu kovuşturmaların suç olduğunu vurguladı.

‘Farmakonisi trajedisinin sorumlusu Yunanistan'

Af örgütü konuştuğu sığınmacılar aracılığıyla birçok insanlık dramına da şahitlik etti. Muteber insan hakları savunucusu kurum, ismini açıklamadığı 55 yaşındaki bir annenin “Beni bir tarafa ayırdılar ve gözlerimin önünde oğlumu 2,5-3 saat dövdüler. İçmek için su istediğimde ise deniz suyu verdiler.” sözlerini aktardı. Türkiye tarafına terk edilen iki Suriyeli mülteci kız kardeşin de Yunanistan'a birlikte ulaştıkları 40 kadar kişinin “Polis tarafından pasaport ve paralarına el konularak, üzerlerinde sadece elbiseleri kalacak şekilde, küçük plastik botlara yerleştirilip, Meriç nehrine bırakıldıklarını.” yazdı.

“Yunanistan: Umudun ve Korkunun Sınırı”  raporunda, 20 Ocak 2014 tarihinde Yunanistan'ın Farmakonisi adası açıklarında 8'i çocuk, 11 kişinin hayatını kaybettiği trajediden sağ kalan iki görgü tanığının sözleri de yer aldı. Afganistanlı görgü tanıkları sahil güvenliğin kendilerini Türkiye tarafına doğru “zikzaklar çizerek ve çok hızlı bir şekilde taşıması sonucu” 27 kişiyi taşıyan ahşap balıkçı teknelerinin “su aldığını” söyledi. Su alan teknelerinin sahil güvenlik botuna bağlanan “halatın kesilmesi sonucu battıklarını” anlattı.

Yunanistanlı yetkililer iddiaları kabul etmezken yaşanan facianın kötü hava koşullarında kurtarma operasyonu gerçekleştirmek zorunda kalmaları sonucu ortaya çıktığını savundu. Ülkenin Deniz Taşımacılığı ve Ege Denizi Bakanlığı sahil güvenlik kuvvetleriyle ilgili iddialar sebebiyle soruşturma başlattıklarını söylese de Af Örgütü iddialar sebebiyle henüz herhangi bir yetkilinin mahkeme karşısına çıkmadığının altını çizdi.

Af Örgütü, raporunun sonunda Yunanistanlı yetkilileri sınır dışı operasyonlarına son vermeye çağırdı. Kurum, mültecilerin uluslararası korunma haklarının garanti edilmesini istedi. Yunanistan'ın sınır dışı edilmelere etkili bir çözüm bulması gerektiğini vurguladı. Yapılan insan haklarıyla ilgili acilen soruşturmalar açılmasını ve kötü muameleye maruz kalan kişilere davalarını takip edebilmeleri için geçici yasal statü verilmesini istedi. AB'den de Birlik yasalarına tamamen aykırı olan uygulamalarla ilgili yasal işlemlere başlamasını talep etti. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve AB Adalet Divanı kanunlarına dayanan sorumluluklarını üstlenmeye çağırdı. Avrupa Birliği Komisyonu, 2011'den 2013'ün sonuna kadar mülteci ve göçmenleri dışarıda tutması için Yunanistan'a 230 bin avro'ya yakın bütçe sağlarken, aynı dönemde mülteci ve göçmen kabullerini sağlamak için sadece 20 bin avro civarında bütçe ayırdı.(zaman)