Ayvalık'tan tarih fışkırıyor

Balıkesir’in Ayvalık ilçesinde, Kültür Varlıkları Koruma Kurulu Bursa Bölge Müdürlüğü’nün izni, Ayvalık Belediyesi’nin öncülüğünde ilçedeki Aya Faneromeni Kilisesi’nin zemininde Kültür Bakanlığı bünyesindeki arkeologların yaptığı kazılarda tarih, bilinmeyenleriyle birlikte gün yüzüne çıkarılıyor.

Ayvalık’ın merkez Kazımpaşa Mahallesi’nde, güvenlik önlemlerinin alınarak yapılan ve ilçe halkının büyük merakla sonucunu bekledikleri arkeolojik kazılarda, iki yüzyıl öncesinde inşa edildiği tahmin edilen Fanoremeni Ayazması’nda, Hıristiyan dininin Katolik, Ortodoks ve Protestan mezheplerince oldukça kutsal sayılan Ayazma suyunun kaynağının gün yüzüne çıkarılmasına yönelik çalışmalarda ilginç bulgulara ulaşılmaya başlandı. İlçe halkının Ayazma Kilisesi olarak adlandırdığı ve uzun yıllar bir zeytinyağı fabrikası olarak kullanılan, geçtiğimiz yıllarda Kültür Bakanlığı tarafından bu kültürel varlığın korunması amacıyla fabrika sahibinden satın alınan tarihi kilise, restorasyonunun yapılması ve korunması için Ayvalık Belediyesi’ne tahsis edilmişti.

Başkan Hasan Bülent Türközen öncülüğünde, ilçedeki kültürel mirasları ülke turizmine kazandırabilmek için Ayvalık Belediyesi’nin başlattığı çalışmalar sonucunda, bir süre önce Belediye Kültür ve Sanat Danışmanı Ali Akdamar’ın nezaretinde, Kültür Bakanlığına bağlı Balıkesir Müze Müdürlüğü arkeologlarıyla birlikte kilisenin zemininde yapılan kazı çalışmalarında tarih gün yüzüne çıkarılmaya başlandı.

Yapılan kazılarda, Ayazma Kilisesin de iki ayrı su damarına rastlanıldı. Yağmur suyunun tarihi sütunların içinde oluşturulan su oluklarıyla yönlendirildiği ve biriktirildiği bir kuyunun dışında, kilisenin tam ortasında bir başka sarnıç daha bulundu.

Yapılan arkeolojik kazılarda; yerin altına doğru inen merdiven basamaklarıyla içine girilebilen bir havuz, havuzun duvarlarının bir bölümlerinde de Hıristiyanlık dininin azizlerinin yüzlerine ait kabartma figürlerin bulunduğu çeşmeye benzeyen mermer sunaklar gün yüzüne çıkarılmaya başlanıldı.

Kazılarda; aylarca aynı rüyayı görerek, Hz. İsa’nın annesi Hz. Meryem’in işaret ettiği kutsal ayazma suyunun bulunmasını sağladığına inanılan minik bir Rum kızının günahsız bir melek olduğunu sembolize eden kabartmaların yanı sıra kutsal suyun debisini ve akış hızını ölçmek amacıyla yaptırıldığı düşünülen, gerz ağzı olarak nitelendirilen farklı bir mimariye de ulaşıldı.

Ayvalık Belediyesi nezaretinde sürdürülen kazı çalışmalarıyla ilgili görüşlerini aldığımız Balıkesir Müze Müdürlüğü Arkeologlarından Tarkan Özal, yaptıkları kazılar sonucunda temiz içme suyu olarak buldukları Ayazma suyun bilimsel tartışmaları da beraberinde getirdiğini belirterek, “Kesin olarak emin olduğumuz yağmur sularının biriktirildiği içinde ayazma suyunun bulunduğu kuyunun işlevi hakkında kargaşalarımız var. Kurumumuzun Bilimsel Danışmanı Prof. Dr. Ömür Özek, yağmur suyunu binanın çatısından kuyuya aktaran sütunun içindeki künklerin sütunun altındaki sarnıca aktarıldığını düşünerek, suyun biriktiği kuyunun aslında bir sarnıç olduğunu düşünüyor. Ancak aynı konuda başka bilim adamı dostlarımız ise, bunun sarnıç olmadığını ve eski bir kuyu olduğu kanısını taşıyor. Bu konuda net bir bulgumuz henüz yok. Ama kesin olan bir şey var ve bu sarnıç yada kuyunun içinde temiz içme suyu olarak niteleyebileceğimiz ve Hıristiyan inancına göre kutsal sayılan Ayazma suyunun olduğudur” dedi.

Ayazma Kilisesi olarak bilinen Faneromoni Ayazması’nın zemininde yaptıkları kazılarda, merdivenli ve nişli bir mekana ulaştıklarını kaydeden Özal, “Muhtemelen bu mekan, kutsal suyun depolanması amacıyla yapılmış. Ama bu yapının içindeki nişlerin ne işe yaradığı konusunda henüz bir bilgiye sahip değiliz. Belki bu nişlerde ölen rahiplerin kemikleri yerleştirilmişti. Belki de ikonalar, haçlar, Meryem ana heykelleri yerleştiriliyordu. Bunlar henüz belli değil. Bunun dışında binanın zemin kazılarında ulaştığımız su künkleriyle de belki de bu suyun o yüzyıllarda bölgenin su ihtiyacını giderilmeye çalışıldığını düşünüyoruz” diye konuştu.

Zemin kazılarında su künklerinin hemen yanında yerde bulunan sabit kap şeklindeki oyukların rahipler tarafından kutsal suyun taslarla alınmasına yaradığını düşündüklerini kaydeden Balıkesir Müzesi Arkeologlarından Tarkan Özal, Ayazma Kilisesine zeytinyağı fabrikasıyken yaptırılan asma tavanın yıkılması için Bursa Anıtlar Kurulundan yasal izin beklediklerini kaydederek, “Bu nişli mekanın normalde içi su dolu olan bir alanda ne amaçla kullanılabileceği konusunda henüz net bulguya ulaşamadık” diyerek, Ayazma Kilisesinde arkeolojik kazıların sürdürüleceğini vurguladı.

AYAZMA’NIN KUTSAL SUYU TURİSTLERE ŞİŞELENEREK SATILACAK

Öte yandan, Ayvalık Belediye Başkanı Hasan Bülent Türközen’in ilçedeki tarihi binaları kültürel turizme kazandırabilmek amacıyla başlattığı arkeolojik hamle sonrasında Ayazma Kilisesi olarak bilinen Faneromeni Ayazmasında ki kutsal suyu şişeleyerek kiliseyi ziyaret edecek turistlere satışının yapılmasını sağlayarak çok ciddi bir geliri Ayvalık’a kazandırmayı planladığı öğrenilirken, kilisedeki kazı çalışmalarını yürüten arkeolojik kazı ekibinin yine ilçe merkezinde bulunan halkın Tütün Camisi olarak adlandırdığı Aya Triada Kilisesinde de kazı ve restorasyon çalışmalarına bugünlerde başlayacağı öğrenildi.

Rivayete göre; Cumhuriyet’in kurulmasından önce Rumların yaşadığı Ayvalık’ta bulunan ve yerli halkın Ayazma Kilisesi adını verdiği Faneromoni Ayazmasının, o yüzyılda ilçede yaşayan 8–9 yaşlarında ki küçük bir kız çocuğunun her gece rüyasında Hz. İsa’nın annesi Meryem Ana’yı yanında bulunan yaşlı adamlarla beraber sürekli aynı noktaya baktıkları şekilde görmektedir. Meryem ana ile yanındaki yaşlı adamların sürekli baktıkları noktadan ise su fışkırmaktadır. Meryem Ana bu suyu içmekte ve suyu içtikten sonra da küçük kızın gözlerine bakarak su kaynağını göstermektedir.

Küçük Rum kızının aylarca aynı şekilde gördüğü rüya nedeniyle minik kızın annesi durumu mahalledeki kilisenin rahibine anlatır ve kızının derdine derman olmasını ister. Rahip, aylarca aynı rüyayı gören minik kızın bu durumunu toplanan rahipler cemiyetinde dile getirir ve bu cemiyet oluşturduğu heyet minik kızın evine giderek ziyaret eder.

Minik kızın ailesi kızlarının şimdiye kadar hiç evden çıkmadığını ve bu yüzden de gördüğü rüyada fışkıran suyun nerede olduğunu asla görmediğini ve bilemeyeceğini belirtmesine rağmen, rahipler heyeti minik kızın rüyasında gördüğü Meryem ananın gösterdiği fışkıran suyun nerede olduğunu göstermesini isterler. Minik kızı takip eden rahipler heyeti, kızın gösterdiği boş bir arsadaki noktada kazı çalışması yaparlar ve birkaç kazma vurunca gerçekten de kızın gösterdiği yerden su fışkırmaya başlar.

Bunun üzerine söz konusu suyun kutsal olduğuna inanan rahipler cemiyeti, bu suyun bulunduğu bölüme bir kuyu yaparlar ve bu kuyunun da üzerine 1800’lü yıllarda Fenaromoni Ayazması’nı inşa ettirirler. Mübadele döneminden sonra Ortodoks Rum Rahiplerin Midilli’den sık sık gelip, Ayazma suyundan alıp, Midilli’ye götürdüklerini iddia eden mahalle halkı, söz konusu binanın uzun yıllar zeytinyağı fabrikası olarak kullanılması nedeniyle söz konusu su kaynağının üzerinin betonla kapatılmasıyla birlikte rahiplerin bu suya ulaşamadıklarını belirtiyorlar.