Başbakan Erdoğan'dan Ruhban Okulu açıklaması

Adana Şehir Hastanesi temel atma teröni için Adana'da bulunan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Heybeliada Ruhban Okulu, Atina’ya cami ve Batı Trakya’da müftü seçimi konusunda açıklamalarda bulundu.Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, reformlar konusunda tek muhataplarının millet olduğunu, milletin istediği, beklediği, desteklediği her reformu gerekli hazırlık sürecinin ardından eninde sonunda hayata geçireceklerini belirterek, "Diyorlar ki çok enteresan, efendim işte 'Ruhban okulunu niye açmadınız?' Her şey bitti, şimdi ruhban okulu kaldı. Ben de diyorum ki bizim için ruhban okulu açmak mesele değil, biz açarız ancak hep bizden 'ver, ver, ver' diyorsunuz" dedi.

Reformlar konusunda tek muhataplarının millet olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Milletimizin istediği, beklediği, desteklediği her reformu gerekli hazırlık sürecinin ardından eninde sonunda hayata geçireceğimizden kimsenin şüphesi olmasın" diye konuştu.

Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Diyorlar ki çok enteresan, efendim işte 'Ruhban okulunu niye açmadınız?' Her şey bitti, şimdi ruhban okulu kaldı. Ben de diyorum ki bizim için ruhban okulu açmak mesele değil, biz açarız ancak hep bizden 'ver, ver, ver' diyorsunuz. Şimdi ben de diyorum ki Atina'da bizim 2 tane tarihi camimiz var. Bize kaç kere söz verdiniz. Hadi gelin biz o tarihi camilerimizi yapalım. İki, Batı Trakya'da benim 150 bin soydaşım var. Onların başmüftüsünü Yunan hükümeti niye atıyor? Oradaki hocalarımız seçsinler kendi başmüftülerini.

Biz Sayın Bartholomeos'u atıyor muyuz? Hayır, Bartholomeos'u kendileri seçiyor. Sen Sinod Meclisi'nde bir tane üyeleri yokken, ben Sayın Bartholomeos'a, Yunanistan Başbakanı mevkidaşıma hepsine söyledim, 'Siz bize' dedim, 'Gönderin, papazlarınızdan kaç kişi göndereceksiniz gönderin, biz onları Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı yapalım.' Çünkü Lozan'a göre, Lozan Anlaşması'na göre Sen Sinod Meclisi'nin üyelerinin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olması lazım. Şimdi tabii burada ellerinde bu tür papaz kalmadığı için böyle bir sıkıntıları var. 'Biz, onu çözeriz' dedim, 'Gönderin biz onları vatandaş yapalım.' Şu ana kadar bildiğim kadarıyla en son 17 tane gönderdiler ve biz 17 taneyi Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı yaptık."

"Bizim derdimiz üzüm yemek ama bunlarda böyle bir dert yok"

Çözümden yana olduklarını ifade eden Erdoğan, "Bizim derdimiz üzüm yemek ama bunlarda böyle bir dert yok. Sümela Manastırı'nı açtık, gidip ayin yapıyorlar. Tarsus'u açtık, aynı şekilde orada ayin yapıyorlar. Van'da Akdamar Kilisesi'ni aynı şekilde biz yaptık, kendimiz. Peki siz ne yaptınız arkadaş, siz ne yaptınız? Hep bizden" ifadesini kullandı.

"Şu ana kadar 2,5 milyarlık gayrimenkullerini, Rum vatandaşlarımızın, Musevi vatandaşlarımızın, Ermeni vatandaşlarımızın kendilerine iade ettik" diyen Erdoğan, şöyle konuştu:

"Bize bu tür şeyleri hiç yapıyorlar mı, hiç duydunuz mu? Artık kusura bakmasınlar. Bunu yaparken de onu da söyleyim, bir iane olsun diye yapmıyoruz, bu 'bir ertelenmiş hak gasbıdır' diye düşünerek bunları yaptık. Ama artık biraz da kendilerini şöyle bir otursunlar, bir muhasebelerini yapsınlar. Ona göre de biz bundan sonraki adımları da atalım. İşte buyrun, Mardin'de Mor Gabriel. Ciddi bir sorunları vardı Süryani vatandaşlarımızın. Hazineye ait olan yeri biz hemen süratle kendilerine verdik ve şu anda onların o sorununu da yıllarca, on yıllarca çözülmeyen sorununu da biz çözdük. Bu, bizim ne denli olumlu bir yaklaşım içinde olduğumuzu gösteriyor."