Türkiye-Türk Yunan Defne Dernekleri'nin bu yıl dokuzuncusunu düzenlediği Türk Yunan Dostluk Festivali, İskeçe'den sonra Büyükada'daydı. Festival için Türkiye ve Yunanistan'dan gelen katılımcılar, biri Yunanistan'da diğeri Türkiye'de yetişen iki defne ağacını yanyana dikip "barış sofrası" kurdu. 12-13 Haziran'da Ksanthi'de (İskeçe) başlayıp Adalar'da devam eden festival için Yunanistanlı konukların yanı sıra Yunanistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu temsilcileri, Adalar'daki bazı sivil toplum örgütü temsilcileri, sanatçı ve yazarlar da Büyükada'ya geldi. Belediye Başkanı Mustafa Farsakoğlu "Bizler Ksanthi'de iki gün boyunca büyük bir dostluk ve sevgiyle karşılandık. Çok güzel bir birliktelik sergiledik. Aynı güzelliğin iki gün boyunca Adalar'da da sergilenmesini istiyorum" derken Yunan Defne Derneği Başkanı Prof. Dr. Costas Sophoulis de festivalin toplumları yan yana getirme çabasının ürünü olduğunu söyledi. Biri Ksanthi'de diğeri Adalar'da yetişen iki defne ağacı, Çınar Parkı'na yan yana dikildikten sonra katılımcılar, Türkiyeli heykeltıraş Yusuf Taktak ile Yunanistanlı heykeltıraş Adonis Kutsubas'ın önderliğinde, ağaçların çevresini "uygarlığın simgesi" taş piramitlerle ördüler. Ardından moderatörlüğünü diplomat Yalım Eralp'in yaptığı "Binlerce Güvercin" adlı panel başladı. Panele, yazar Mario Levi, yazar Mıgırdıç Margosyon, Batı Trakyalı gazeteci Sami Karabüyükoğlu, Kshanti Halk Müzesi kurucusu E. Pasxalis, Atina'da yaşayan Büyükadalı Rum avukat Eirini Noti, yönetmen Sırrı Süreyya Önder katıldı. Çok kültürlülüğün önemini vurgulayan konuşmacılar, geçmişte Adalar'da yaşayan farklı kültürden insanların yarattığı zenginlikleri de anlattılar. Festival, rembetiko konseriyle sürdü. "Barışa Kurulan Sofra" etkinliğinde katılanlara "Adalı Lezzetler"; Rum, Musevi ve Ermeni yemekleri sunuldu. İstanbul'dan Ksanthi'ye 9. Türk-Yunan Dostluk Festivali, Türkiyeli gazeteci, yazar, akademisyen, diplomat ve yerel yöneticilerin 12 Haziran'da İstanbul'dan Ksanthi'ye hareketiyle başladı. Türkiyeli katılımcılar, Ksanthi kentinin tarihi bölgesini ve Halk Müzesi'ni gezdi. Türkiye ve Yunanistanlı sinemacıların, gazetecilerin ve tarihçilerin katıldığı bir panel gerçekleştirildi. Festivalin ilk günü, Türk ve Yunan müzisyenlerin konseriyle sona erdi. İkinci gün etkinlikler, 1923 Mübadelesi ile Adapazarı'ndan gelenlerin yaşadığı Advira bölgesinin Mandra köyündeydi. Barış sürecinin iki toplumun refah ve ekonomisine katkısını vurgulamayı amaçlayan "Burada Ekmek Var" etkinliğinde katılımcılar, köy halkı ile birlikte "barış hamuru" yoğurup ekmek pişirdi. Köy halkından kadınlar, büyükannelerinin Anadolu'dan getirip sandıklarında sakladıkları giysileri giyerek ortak Türkçe ve Yunanca şarkılarla dans ettiler. Festivalin Yunanistan ayağı Ksantipion Açıkhava Tiyatrosu'nda gerçekleştirilen Suzan Kardeş konserinde hep birlikte söylenen Balkan türküleri ve hep birlikte oynanan Balkan danslarıyla sona erdi. BİANET