Karadeniz'in incisi İğneada

İğneada, doğal güzellikleri ve plajları ile güneydeki tatil merkezlerine alternatif sunuyor.
Kırklareli'nin Demirköy ilçesine bağlı İğneada Beldesi, sahip olduğu doğal güzellikleri, Karadeniz'in en batı ucunda yer alan ve uzunluğu yaklaşık 20 kilometreye ulaşan kesintisiz kumsalları ve plajları ile güneydeki tatil mekanlarına alternatif sunuyor.
Tarih öncesi çağlardan beri iskana tabi tutulan önemli yerleşim birimlerinden biri olan İğneada'ya tarih boyunca hem batıdan, hem de doğudan çeşitli akınlar düzenlendi. Haçlı seferleri zamanında da istilalara maruz kalan İğneda, Bizanslılar'dan I. Sultan Murat Hüdavendigar zamanında Demirtaş Paşa tarafından 1362 tarihinde alınarak Osmanlı İmparatorluğuna katıldı.
Cumhuriyet döneminden önce Kurtuluş Savaşı esnasında Yunan istilasına uğrayan İğneada, Midye-Enez hattının çizilmesiyle Yunanistan'a kalırken, Edirne'nin de kaybedilmesi nedeniyle yapılan taarruz ve anlaşmalarla bugünkü Trakya sınırı çizilerek İğneada Türk toprağı oldu.
İsmiyle ilgili ''İğneada burnu, iğne şeklindedir bu yüzden adı İğneada'dır'' gibi yanlış benzetmeler yapılan İğneda, adını beldenin fethini yöneten komutan İne Bey'den alıyor.
Belde halkının geçimini ormancılık, balıkçılık ve pansiyon işletmeciliği ile sağladığı İğneada'da, geniş ve ince kumlu sahiller bulunuyor.
İstanbul'a yaklaşık 250 kilometre mesafedeki belde, şehrin yoğunluğundan uzaklaşmak isteyenlere dinlenme imkanı sağlıyor.
Demirköy'ün Sarpdere Köyü sınırları içerisinde yer alan Trakya'nın turizme açılmış tek mağarası özelliğindeki Dupnisa Mağarası da doğa meraklıları için görülmesi gereken yerler arasında yer alıyor.
Dupnisa'nın ''Kız Mağarası'' olarak bilinen bölümünde 11 türden yaklaşık 60 bin yarasanın yaşaması nedeniyle bu bölüm ziyarete kapalı tutuluyor. (AA)