Papa Franciscus Türkiye'de

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Katolik aleminin ruhani lideri ve Vatikan Devlet Başkanı Papa Franciscus, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda baş başa ve heyetlerarası görüşmelerin ardından, aralarında diplomatik misyon şefleri, rektörler, akademisyenler, üniversite öğrencileri ve basın mensuplarının bulunduğu topluluğa hitap etti. 

Din ve ifade özgürlüğü

Barışın anlamlı bir işareti olan din ve ifade özgürlüğünün herkese garanti edilmesi gerektiğini vurgulayan Papa, dostluğun böylece yeşereceğine işaret etti. Papa Franciscus, "Ortadoğu, Avrupa ve tüm dünya bu yeşermeyi bekliyor. Özellikle Ortadoğu çok uzun yıllardır kardeş katlinin yaşandığı savaşlara sahne olmaktadır. Bir savaş sanki bir başka savaşı doğurmaktadır. Sanki savaşa ve şiddete verilebilecek yegane cevap yeni bir savaş ya da başka bir şiddet eylemine başvurmakmış gibi devam etmektedir" ifadelerini kullandı.

"Ortadoğu, bu barış yetersizliği nedeniyle daha ne kadar acı çekmek zorunda kalacak" sorusunu yönelten Papa, "durumun sanki daha iyiye gidebilmesi mümkün değilmiş gibi bu çatışmaların devam etmesine göz yummamaları gerektiğini" kaydetti.

"Tanrının yardımıyla barışı sağlamak için çabalama cesaretini her zaman hissetmek gerektiğini" belirten Papa, bu yaklaşımın sadakat, sabır ve kararlılıkla tüm müzakere yollarının kullanılması ve barışla sürdürülebilir kalkınmanın somut hedeflerine ulaşacağını anlattı.

Böylesi yüce bir amaca ulaşmak için dinler ve kültürler arası diyaloğun büyük katkıda bulunacağına dikkati çeken Papa, şunları söyledi:

"Bununla birlikte bütün insanlık onurunu aşağılayan ve amacı için dini araç olarak kullanan her türlü köktenci yönelim ve terörizm bertaraf edilir. Anlaşmazlıkları ve ayrımcılığı körükleyen fanatizme, köktendinciliğe ve mantık dışı korkulara karşı gelinmelidir. Tüm inananların dayanışması insan haklarına saygının ibadet özgürlüğü ve dini ahlak kurallarına göre yaşama anlamına gelir. Dini özgürlüğün bir taşıyıcı sütunu gibidir. Bu çaba onurlu bir yaşam ve doğal ortamın korunması içindir. Özellikle Ortadoğu'da bulunan halk ve devletler iklimi değiştirmek için savaşa ve şiddete karşı çıkarak hukuku ve adaleti izleyerek bu barış sürecini olumlu sonuca götürecek şekilde ilerletmeye acilen ihtiyaç duymaktadırlar."

AA