Yunanistan’da polis işkence mağduru Türkiyeli bir kadını dövdü

Uluslararası Af Örgütü Yıllık Rapor 2013 ile beraber dünyada insan hakları ihlal edilen sığınmacı ve mültecilerin hikayeleri de gün ışığına çıkıyor…

Ülkelerindeki çatışmadan ya da kovuşturma ortamından kaçıp rahat bir nefes almak pahasına Avrupa Birliği’nin sınırlarını geçebilen insanlar için maalesef evdeki hesap her zaman çarşıya uymuyor.
Yeni bir ülkede yabancı olmalarının, bilmedikleri bir dilin ve aşina olmadıkları bir kültürün ince ayrıntıları arasında kendi yollarını bulmaya çabalamanın yanı sıra, çoğunlukla bulundukları ülkede kendilerine şüphe ile yaklaşılıyor ya da daha kötüsü alenen düşmanlıkla karşılaşıyorlar. Bunu yapan da sadece bölge sakinleri değil, aynı zamanda yetkililer. Böylece yabancılar hem yasa önünde hem de uygulamada ayrımcılığa maruz kalıyor.
Geçen yıl Yunanistan’a kaçan bir Türkiyeli kadın, hikayesini Uluslararası Af Örgütü ile paylaştı.
47 yaşında bir Türkiye vatandaşı olan Deniz*, gördüğü siyasi zulümden kaçmak için Yunanistan’ın başkenti Atina’ya yerleşmiş.
Türkiye’deyken Deniz açlık grevi yapan siyasi mahkumları desteklemek için çalışıyordu – bu sebeple Türkiye polisi tarafından birçok kez tutuklanmış, polis tarafından işkence görmüştü.
Birçok mülteciye nazaran Deniz’in şansı yaver gitmişti ve bazı arkadaşlarının evine sığınabilmişti. Birçok sığınmacı sefil koşullarda yaşıyor ve sığınmacılar için barınaklarda sınırlı sayıda yer olduğu için sokaklarda uyumak zorunda kalıyor.
Buna ek olarak, mültecilere ücretsiz hizmet veren sivil toplum kuruluşu Mülteciler için Yunan Konseyi’ne göre Yunanistan’da mevcut ekonomik kriz ve yetkililerin son dönemde yayımladığı bir genelge yüzünden çok az sayıda sığınmacı iş bulabiliyor. Genelgeye göre bir sığınmacının çalışma izni alması için, Devlet İstihdam Dairesi’nin o boş pozisyonu doldurabilecek hiçbir Yunanistan vatandaşının bulunmadığını onaylaması gerekiyor. Deniz’in Yunanistan’a gelmesinin üzerinden daha bir yıl geçmemişken, Türkiye yetkililerinin Deniz için ülkeye aide talebi yayımlaması üzerine bu Şubat ayında polis Deniz’i Atina’da tutukladı. Kısa süre içinde Deniz kefaletle serbest bırakıldı.
İki ay sonra, 22 Nisan’da Deniz ve avukatı, kefaletle serbest bırakılmasının koşullarına uygun bir şekilde Atina’daki Exarheia polis merkezine giderek rapor verdi. Merkeze varınca kendisine, hakkında bir tutuklama emri olduğu söylendi ve Deniz derhal tutuklandı.
Üç saat sonra, polis Deniz’i arabayla Attika Polis Müdürlüğü’ne sevk etti çünkü bulunduğu merkezde kadın mahkumları için herhangi bir hücre bulunmuyordu. Deniz’i bir odaya aldılar, üzerinin aranacağı belli olmuştu. Deniz, o noktadan sonra maruz kaldığı kötü muameleyi anlattı.
Önce kendisi ile birlikte odada sadece bir kadın polis bulunuyormuş. Deniz Yunanca konuşamamasına rağmen kendisine bir çevirmen sağlanmamış.
Deniz’in anlattıklarına göre, kadın polis önce kendisini elleriyle aramış. Kadın polis kendisinden tamamen soyunmasını isteyince Deniz reddetmiş; bir mülteci olduğunu ve kıyafetlerini çıkarmak istemediğini söylemiş.
Bunun üzerine sivil kıyafetli iki erkek polis odaya çağırılmış. Deniz yaşadıklarını şöyle anlatıyor:
“Erkek polislerden bir tanesi beni çekerken diğeri ise sanırım kıyafetlerimi yırtma niyetindeydi. Bana küfrettiklerini anladım. Kadın polis saçımdan tutuyordu. Erkek polislerden biri suratımı yumrukladı. Beni aşağı yukarı beş dakika boyunca dövdüler. Ardından Exarheia polis merkezinden olan gözetmen benim çığlıklarımı duydu, odaya dalarak beni onların elinden kurtarmaya çalıştı. Daha sonra yeniden Exarheia polis merkezine götürüldüm ve geceyi orada geçirdim.”
Yaşadığı acıların ardından Deniz suç duyurusunda bulundu ve yaralarının tedavisi için hastaneye gitti.
Deniz yaşadıklarını iki gün sonra Uluslararası Af Örgütü’ne anlatırken yüzünde ve kolunda gözle görülebilen morlukları vardı.
Nisan sonunda Atina’daki Temyiz Hakimleri Konseyi Türkiye’nin ülkeye iade talebini reddetti. Bu da Deniz’in ülkesine dönmek zorunda olmadığı, Yunanistan’da kalabileceği anlamına geliyordu.
Aynı hafta Hafif Suçlar Yargıçları Konseyi’nin Türkiye vatandaşı iki sığınmacının ülkelerine iadesini reddeden kararına karşı bir başsavcı başvuruda bulundu. Fakat ülkenin Temyiz Mahkemesi, bu başvuruyu da reddetti.
* Bu vakada takma bir isim kullanılmıştır.